CHP Lideri Özgür Özel’den Merkez Medyaya Sert Çıkış: “Tarafsız Olun ya da Karşımızda Durun”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Saraçhane’de devam eden protestoların gölgesinde, merkez medyaya yönelik dikkat çeken bir eleştiri yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalar ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası başlayan gösterilere medyanın yeterince yer vermediğini savunan Özel, tüketim gücünün bir baskı aracı olarak kullanılabileceği mesajını verdi. Konuşması, hem medya etiği hem de toplum-medya ilişkileri üzerine yeni bir tartışma başlattı.

“Tüketimden Gelen Gücü Kullanmazsak Kendimize Yakıştıramayız”

Özgür Özel, konuşmasında merkez medyanın olayları haberleştirme biçimini sert bir dille eleştirdi. “Bu haberi görmeyen merkez medyaya karşı, tüketimden gelen gücümü kullanmazsam namerdim” diyen Özel, medya kuruluşlarının gelirlerinin büyük ölçüde izleyicilerin tüketim alışkanlıklarına bağlı olduğunu vurguladı. “Reklamlarınızı belli bir kesimden alırsınız, ama iş haber yapmaya gelince susarsınız. Bize yemek satacaksınız, araba satacaksınız, ama bu iğrençlikleri görmezden geleceksiniz. Buna sessiz kalanlara karşı pazartesi günü tüketim gücümüzü kullanacağız” ifadeleriyle, izleyicilere boykot çağrısında bulundu.

Özel, medyanın “denge” adı altında taraflı yayın yaptığını öne sürerek, “İki yorumcuyla denge kurar gibi yapıyorsunuz, ama soruşturmada hiçbir şey net değilken suçu bize yüklüyorsunuz” dedi. Bu sözler, medyanın tarafsızlık ilkesine ne kadar bağlı olduğu sorusunu gündeme taşıdı.

“Gezi’deki Penguenleri Hatırlatırım”

Konuşmasında, 2013 Gezi Parkı protestoları sırasında bazı kanalların penguen belgeseli yayınlamasını hatırlatan Özel, “Polis 220 bin dese de gözlerimiz 500 bini, dronlar 1 milyonu gördü. Ama siz bu gece mitingini haber yapmadınız. Gezi’nin ilk günlerinde penguen gösterip sonra nedamet getirenlere sesleniyorum: Hadi bakalım, yine görmezden gelin” diyerek, medyanın toplumsal olaylara yaklaşımındaki tutarsızlığa dikkat çekti. Bu benzetme, geçmişte medyanın güvenilirlik tartışmalarını yeniden canlandırdı.

“Ya Tarafsız Olun Ya Karşımızda Durun”

Özel, medya kuruluşlarına net bir uyarıda bulundu: “Ya tarafsız olun ya da bundan sonra karşı tarafımızdasınız.” “Yukarıdan telefon geliyor diye rezillik yapmayın” diyerek, medyanın bağımsızlığına gölge düştüğünü ima etti. “Milyonlardan gelen baskıyı size hissettireceğim” sözleriyle, halkın tepkisinin medya üzerinde etkili olabileceğini savundu. Ayrıca, “Restoranınızı bize açıyorsunuz, marketlerinizden alışveriş yapmamızı bekliyorsunuz, ama iş bu tür olaylara gelince taraf değiştiriyorsunuz. Herkes duruşunu belli etsin” diyerek, ekonomik gücün medya politikalarını şekillendirebileceği mesajını verdi.

“Bir Alçaklığın 40 Yıl Hafızamda Yeri Var”

Konuşmasının en dikkat çeken bölümlerinden biri, medyanın tutumunun unutulmayacağı vurgusuydu. “Bir kahvenin 40 yıl hatırı varsa, bir alçaklığın da 40 yıl hafızamda yeri var” diyen Özel, “1 milyonluk bir gece mitingini görmezden gelip sonra ‘Bir kahve içelim’ demeye gelirsiniz. Büyük bir alçaklık yapılıyor” ifadeleriyle, medyanın toplumsal olaylara kayıtsız kalmasının uzun vadeli sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Bu sözler, medya ile halk arasındaki güven krizinin derinleşebileceğine işaret etti.

Saraçhane’deki Gerginlik ve Medyanın Rolü

Özel’in bu çıkışı, Saraçhane’de İBB binası önünde toplanan kalabalıkların polis müdahalesiyle karşılaşması ve 97 kişinin gözaltına alınmasının ardından geldi. Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” suçlarından gözaltılar yapıldığını açıklaması, olayların boyutunu gözler önüne serdi. Ancak Özel, medyanın bu gelişmeleri yeterince aktarmadığını savunarak, “Vicdan terazisinde mahkûmsunuz, tarih önünde mahcupsunuz” dedi.

Toplum ve Medya Arasında Yeni Bir Sınav

Özgür Özel’in konuşması, Türkiye’de medya-siyaset-toplum üçgeninde uzun süredir tartışılan bir konuyu yeniden gündeme taşıdı. Merkez medyanın protestoları haberleştirme şekli, tarafsızlık ilkesi ve ekonomik bağımlılıkları, kamuoyunda yoğun bir şekilde sorgulanıyor. Özel’in “tüketimden gelen güç” vurgusu, izleyicilerin medya kuruluşlarını ekonomik tercihlerle etkileyebileceği fikrini öne çıkarırken, bu stratejinin ne kadar etkili olacağı ise zamanla belli olacak.

Medya kuruluşlarının bu eleştirilere nasıl yanıt vereceği ve Saraçhane’deki olayların haberleştirilmesinde bir değişiklik olup olmayacağı, önümüzdeki günlerin önemli başlıkları arasında yer alıyor. Özgür Özel’in sözleri, sadece bir siyasi çıkış olmanın ötesinde, medya etiği ve halkın bilgi alma hakkı üzerine geniş bir tartışmayı tetikleyebilir.