Aydın Göç İdaresi Telefonları Neden Sürekli Meşgul?

Aydın Valiliği’ne bağlı İl Göç İdaresi Müdürlüğü, sadece Aydın merkezde hizmet veriyor. Oysa Aydın ili; 17 ilçe, 36 belde ve 491 köyden oluşan geniş bir coğrafyaya sahip. Bu ilçelerde, beldelerde ve köylerde yaşayan göçmenler, yabancı uyruklu vatandaşlar gün geçtikçe daha da yalnız bırakılıyor. Bu kişilere ne danışacak bir muhatap, ne de ulaşılabilir bir hizmet noktası sunuluyor.

Aydın dışındaki ilçelerde yaşayan birçok yabancı, randevu alması gerektiği söylendiği halde randevu sistemine erişemiyor. Telefonlar sürekli meşgul. İddialara göre bazı vatandaşlar, aylar boyunca her gün onlarca kez arıyor ancak ne ulaşan var ne de dönen.

Peki bu insanların ulaşacağı başka bir kapı var mı? Hayır. Sanki özellikle erişilmez kılınmış bir kamu hizmetiyle karşı karşıyayız.

Randevu Alamayan Mağdurlar, Merkeze Gidince “Kaçak” Damgası Yiyor

İnsanlar ne yapsın? Elbette bir gün kalkıp Aydın merkeze gidiyor. Umutla, belgeyle, kimlikle, çocukla… Ama orada da başka bir duvar. “Randevusuz geldiniz” diyerek işlem yapılmıyor. Daha da kötüsü, bazı durumlarda kolluk çağrılıyor. İnsanların panik içinde ne yapacağını bilemediği, sınır dışı edilme korkusuyla sarsıldığı, toplum önünde küçük düşürüldüğü, derin psikolojik yıkım yaşadığı bir süreç başlıyor.

İşin en ağır tarafı şu: Aylarca ulaşamadığın, muhatap bulamadığın bir devlet kurumu, kapısına geldiğinde sana “kaçaksın” diyebiliyor. Ve bu yalnızca bir kişiye değil, yüzlerce insana yaşatılıyor.

Bu Sessizlik, Bu İlgisizlik: Sadece Kötü Yönetim mi?

Bu yaşananlar sadece teknik bir aksaklık değil, kamu idaresinde bir vizyon eksikliğinin, bir denetim zaafiyetinin ve belki de sistematik bir ilgisizliğin göstergesi. Valilik, İl Göç İdaresi, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, hatta İçişleri Bakanlığı bu tabloya nasıl sessiz kalabiliyor?

Bu sorular sadece kamuoyunun değil, hukukun da soruları. Çünkü bu hizmet aksaklığı, Anayasa’nın 5. maddesinde belirtilen devletin “insan haklarına saygılı, sosyal hukuk devleti” olma yükümlülüğüne aykırıdır.

Hukuki Açıdan Bu Durum Ne Anlama Geliyor?

İdare hukuku çerçevesinde, kamu hizmeti sürekli, düzenli ve erişilebilir olmalıdır. Aydın İl Göç İdaresi’nin bu haliyle telefonlara cevap vermemesi, randevu sistemini işlevsiz bırakması ve başka çözüm yolları sunmaması açıkça idari hizmet kusurudur.

Bu durum, “hizmetin kötü işlemesi” olarak tanımlanır ve devletin hukuki sorumluluğunu doğurur.

Dahası, insanların hiçbir suç teşkil etmeyen bir nedenle (ulaşamamak, sistemden randevu alamamak) “kaçak” ilan edilmesi, ölçüsüzlük ilkesine aykırıdır. Bu da hem iç hukukta hem de uluslararası hukukta dava edilebilir bir durumdur.

Valiliğe ve Göç İdaresine Açık Çağrıdır

Sayın Aydın Valiliği,

Sayın İl Göç İdaresi yetkilileri,

Sayın İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü,

Yüzlerce insanın çaresizliğine kulaklarınızı kapatmayın. Bu insanlar sistemin dışına düşmedi, sistem onları dışladı. Her birinin bir hayatı, ailesi, çocukları, evi, işi var. Bürokrasi karşısında ezilen, psikolojik baskıya maruz kalan bu insanlar sahipsiz değil. Hukuk, bu ülkenin tüm topraklarında geçerlidir.

Ve siz kamu gücünü temsil edenler, hesap verilebilir olmalısınız.

Bu rezalet, bu duyarsızlık, bu ilgisizlik artık bir devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor.

Mağdurlar Ne Yapmalı?

•Randevu sistemine ulaşılamadığını kanıtlayan ekran görüntüleri alınmalı.

•Arama kayıtları, çağrı süreleri ve saatleri belgelenmeli.

•İlgili kurumlardan yazılı bilgi talep edilip yanıt gelmezse dilekçeler saklanmalı.

•İdare Mahkemesi’ne, Kamu Denetçiliği Kurumu’na ve hatta Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolları açık.

•Medya ve kamuoyu desteği aramak da bu noktada bir haktır.