Ehliyet Sınavlarında Skandal İddialar: Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Sınav Komisyonlarında Adaletsizlik mi Var?

Sultangazi’de bir sürücü kursunda yaşanan olay, ehliyet sınavlarındaki torpil ve ayrımcılık iddialarını yeniden gündeme taşıdı. 18 yaşındaki Halil Can Demir’in direksiyon sınavında karşılaştığı haksızlık, ailesinin ve bir vatandaşın çarpıcı açıklamalarıyla birleşince, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı sınav komisyonlarının tarafsızlığı ve denetim eksikliği ciddi şekilde sorgulanmaya başladı.
Halil Can Demir’in Yaşadığı Haksızlık
18 yaşındaki Halil Can Demir, bir ay boyunca yoğun bir eğitim sürecinden geçti ve ek özel direksiyon dersleri alarak 17 Ağustos 2025’teki direksiyon sınavına hazırlandı. Ancak sınav sırasında, iddiaya göre keyfi bir gerekçeyle başarısız sayıldı. Halil Can, ilk kalkışta sola sinyal vermesi gerektiği, ancak sağa döneceği için sağ sinyal verdiği için sınav komisyonu tarafından durdurulduğunu belirtti. “Sağa döneceğim için sağ sinyal verdim, ama ‘Neden önce sola sinyal vermedin?’ diyerek aracı sağa çekmemi istediler ve başarısız olduğumu söylediler,” dedi.
Halil Can’ın anne ve babası, çocuklarının bu süreçte büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını vurguladı. Anne, “Oğlum bir ay boyunca gece gündüz çalıştı, hevesle hazırlandı. Direksiyon konusunda çok iyiydi, ama sudan bahanelerle bırakılması psikolojisini altüst etti, özgüvenini kaybetti,” dedi. Baba, sınav komisyonuyla iletişime geçtiğini ancak tatmin edici bir yanıt alamadığını ifade etti. Aile, sınav süreçlerinin adil olmadığını ve gençlerin emeklerinin yok sayıldığını savundu.
Ciddi İddialar: Kadın Adaylara Ayrıcalık ve Torpil
Olay, Halil Can’ın sınavıyla sınırlı kalmadı. Kimliği gizli tutulmasını isteyen bir vatandaş, M.E., sınav komisyonlarının kadın sürücü adaylarına ayrıcalık tanıdığına dair vahim iddialarda bulundu. M.E., sürücü kurslarında gözlemlediği olayları şöyle aktardı: “Bazı kadın adaylar hatalar yapsa da sınav görevlileri bunları görmezden geliyor. Görevlilerle aralarında ‘kahve içelim’ gibi uygunsuz diyaloglar geçtiğini duydum. İlgilerini çeken ya da kendilerine yakın davranan kadın adayların hataları göz ardı ediliyor.” M.E., bu durumun birçok kursiyerin hakkını yediğini ve sınavlarda torpil döndüğüne dair güçlü şüpheler uyandırdığını belirtti.
Hukuki Not: M.E.’nin kimliği, kendi talebiyle gizli tutulmuştur. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 6. maddesi ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) uyarınca, bir kişinin rızası olmadan kimlik bilgilerinin açıklanması hukuka aykırıdır. M.E., iddialarını sürücü kurslarındaki gözlemlerine dayandırdığını belirtmiş olup, bu beyanlar haberin kaynağı olarak kullanılmıştır. İddiaların doğruluğu, resmi soruşturmayla açıklığa kavuşmalıdır.
Sistemin Zaafları ve Denetimsizlik
Bu iddialar, ehliyet sınavlarındaki sistematik sorunları ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın denetim eksikliğini ortaya koyuyor. Sınav komisyonlarının subjektif değerlendirmeleri ve şeffaf olmayan süreçler, gençlerin geleceğe olan güvenini sarsıyor. Sosyal medyada, özellikle X platformunda, benzer şikayetler sıkça dile getiriliyor. Örneğin, bir kullanıcı, sınav komisyonlarının keyfi kararlar aldığını ve bazı adaylara ayrıcalık tanındığını iddia etti. Başka bir paylaşımda, sınav süreçlerinin şeffaf olmadığını savunan yorumlar dikkat çekti.
Çözüm Önerileri: Teknoloji ve Şeffaflık
Bu skandalların önüne geçmek için ehliyet sınavlarında köklü reformlar şart. Önerilen çözümler şunlar:
1. Kamera ve Ses Kayıt Sistemi: Direksiyon sınavlarında araçlara ses ve görüntü kaydeden kameralar yerleştirilmeli. Bu, hem kursiyerlerin hem de sınav görevlilerinin haklarını koruyarak şeffaflığı artırır. Kayıtlar, itirazlarda incelenmek üzere saklanmalı.
2. Bağımsız Denetim Komisyonları: Sınav komisyonlarının tarafsızlığını sağlamak için bağımsız denetçiler görevlendirilmeli. Komisyon üyeleri düzenli rotasyonla değiştirilmeli ve torpil iddiaları titizlikle soruşturulmalı.
3. Dijital Puanlama Sistemi: Subjektif kararları ortadan kaldırmak için objektif kriterlere dayalı dijital puanlama sistemleri kullanılmalı. Avrupa’daki örnekler bu konuda yol gösterici olabilir.
4. Şeffaf İtiraz Mekanizması: Kursiyerlerin sınav sonuçlarına itiraz edebileceği hızlı, adil ve şeffaf bir sistem kurulmalı.
Millî Eğitim Bakanlığı’na Çağrı
Millî Eğitim Bakanlığı, ehliyet sınavlarının yürütülmesinden sorumlu ana kurum olarak, bu iddiaları ciddiyetle ele almalı. Sınav komisyonlarının tarafsızlığı sağlanmalı, torpil ve ayrımcılık iddiaları soruşturulmalı ve şeffaf denetim mekanizmaları kurulmalı. Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapılarak sınav süreçlerinin güvenilirliği artırılmalı. Bakanlığın geçmişte sınav usulsüzlükleriyle ilgili soruşturma açtığı örnekler mevcut; aynı kararlılık bu skandal için de gösterilmeli.
Kamuoyu Baskısı ve Reform Talebi
Halil Can Demir’in yaşadığı haksızlık, ehliyet sınavlarındaki derin sorunların yalnızca bir örneği. Kadın adaylara ayrıcalık tanındığı, torpil yapıldığı ve sınav görevlilerinin uygunsuz diyaloglara girdiği iddiaları, sistemi kökünden sarsıyor. Kamuoyu, sosyal medya ve haberlerle bu konuya sahip çıkarsa, Bakanlık reform yapmaya zorlanabilir. X’teki tepkiler, halkın adaletsizliklere karşı duyarlı olduğunu gösteriyor. Ehliyet sınavlarının güvenilirliğini geri kazanmak için kamera sistemi, bağımsız denetim ve dijital puanlama gibi adımlar atılmalı.
Sonuç: Adalet İçin Harekete Geçme Zamanı
Ehliyet sınavlarındaki adaletsizlik ve torpil iddiaları, binlerce gencin emeğini ve hayallerini yok ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı, bu skandalı ciddiye alarak sınav süreçlerini şeffaf, adil ve teknolojik hale getirmeli. Sınav araçlarına kamera sistemi, bağımsız denetim ve dijital puanlama gibi reformlar, gençlerin emeğini korumak için şart. Bu haber, adalet için bir çağrı niteliğinde: Türkiye’de ehliyet sınavları şeffaf olmalı, torpile geçit verilmemeli!
Not: İddialar, Halil Can Demir’in ailesi ve kimliği gizli tutulan M.E.’nin beyanlarına dayanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu iddiaları soruşturması ve resmi bir açıklama yapması gerekmektedir. M.E.’nin kimliğinin açıklanması, KVKK ve TCK uyarınca hukuka aykırı olup, rızası olmadan paylaşılmamıştır.