Aliyev’den Rusya’ya Tepki: “Bu Gerçeği Kimse İnkar Edemez!”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan’da düşen Azerbaycan yolcu uçağına ilişkin açıklamalarında, Rusya’nın olayla doğrudan bağlantısı olduğunu vurguladı. “Bu uçağın Rusya tarafından hedef alındığını açıkça söyleyebiliriz. İlk üç gün boyunca saçma sapan açıklamalar dışında bir şey duymadık. Pilotlarımız ise yolcuları kurtarmak için kahramanca mücadele etti. Bu gerçeği kimse inkar edemez” dedi.
Rusya’nın Azerbaycan’a Yaptıkları Unutulmadı
Bu trajik olay, Rusya ile Azerbaycan arasında süregelen gerilimlerin yeni bir halkası olarak değerlendiriliyor. Aliyev’in bu açıklamaları, Azerbaycan halkının geçmişte Rusya’nın desteğiyle yaşadığı acıları da yeniden gündeme getirdi.
Hocalı Katliamı (1992)
Azerbaycan tarihinde derin bir yara olan Hocalı Katliamı, Ermenistan güçlerinin Rusya’nın desteğiyle gerçekleştirdiği bir soykırım olarak hafızalardaki yerini koruyor. Katliamda 613 Azerbaycanlı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden hunharca katledildi. Bu olay, Rusya’nın bölgede nasıl taraflı bir tutum sergilediğinin en acı örneklerinden biri olarak hatırlanıyor.
Sovyet Baskıları
Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan halkı üzerinde uygulanan baskılar, milli kimliği silmeye yönelik politikalarla tarihe geçti. Kültürel değerlerin yok edilmeye çalışılması, zorunlu göçler ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması gibi uygulamalar, halkın hafızasında derin izler bıraktı.
Bakü’de Kanlı Günler
20 Ocak 1990’da yaşanan “Kara Ocak” olarak bilinen olayda, Sovyet tankları Azerbaycanlı sivilleri katletti. Yüzlerce insanın ölümüyle sonuçlanan bu saldırı, halkın bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası oldu ancak aynı zamanda Rusya’ya duyulan öfkeyi de büyüttü.
Susmaz’ın Yorumu
Rusya’nın Azerbaycan üzerindeki bu tür müdahaleleri, halkın tarih boyunca yaşadığı travmaların temel kaynağıdır. Bugün yaşanan uçak kazası, yalnızca teknik bir mesele değil; geçmişten günümüze uzanan bir zincirin yeni halkasıdır. Aliyev’in açıklamaları, Azerbaycan halkının haklı tepkilerini yansıtırken, bu olayın uluslararası hukuki boyutlara taşınması gerektiğini de göstermektedir.
Susmaz olarak, bu olayın sadece bir kaza olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Halkımızın geçmişte yaşadığı acılar, bugün daha güçlü bir duruş sergilemek için bir hatırlatıcı olmalıdır. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.