Gazeteciyi Susturmak İçin İftiraya Başvurmak: Vedat Şahin’in Masumiyeti Göz Ardı Ediliyor

Adana’da gazetecilik yapan Vedat Şahin, bir haberi nedeniyle hedef haline getirildi. İncirlik Üssü karşısındaki bir inşaata asılan Usame Bin Ladin posteri ile ilgili tarafsız bir haber hazırlayan Şahin, polisin teknik ve fiziki takibine alındı. Ancak bu süreçte, delilsiz ve mesnetsiz suçlamalarla, El-Kaide üyeliği iftirasına maruz kaldı.

Evinin Güvenlik Kameraları Bile Suçsuzluğunu Kanıtlıyor

Vedat Şahin’in evinin her tarafında yıllardır güvenlik kameraları mevcut. Olayın yaşandığı saatlerde evinde uyuduğunu belirten Şahin, görüntülerin incelenmesi için polis yetkililerine açıkça çağrıda bulundu. Yapılan incelemeler sonucunda, Şahin’in olayla hiçbir bağlantısının olmadığı polis tarafından da kabul edildi. Polis yetkilileri, “Evet, pankartla alakan olmadığını biliyoruz” diyerek suçsuzluğunu teyit ettiler.

Ancak bu açık gerçeklere rağmen, Şahin çıkarıldığı mahkemede El-Kaide üyeliği suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Bu suçlamanın dayanağı olarak, gazetecilik faaliyeti nedeniyle telefonunda bulunan bazı görseller öne sürüldü.

Gazetecinin Arşivi Suçlama Konusu Olabilir mi?

Bir gazetecinin telefonunda veya arşivinde çeşitli fotoğrafların bulunması son derece normal bir durumdur. Bu görseller; manşet görselleri, haber içeriği veya araştırma amaçlı kullanılabilir. Bir gazeteci, toplumu bilgilendirmek adına teröristlerin, diktatörlerin, suç liderlerinin ya da herhangi bir kişinin fotoğraflarını arşivleyebilir.

Gazetecilere “Bu fotoğraf sende neden var?” gibi bir soru sormak bile basın özgürlüğüne ve gazetecilik mesleğine yapılmış ağır bir saldırıdır. Çünkü bir gazeteci, sevdiği ya da sevmediği fark etmeksizin herkesi haberleştirmek zorundadır. Gazetecinin arşivindeki materyalleri suçlama gerekçesi yapmak, ifade özgürlüğünü ve basın mesleğinin temel ilkelerini çiğnemektir.

Vedat Şahin’in Masumiyeti Göz Ardı Ediliyor

Mahkemede El-Kaide üyeliğiyle suçlanan Vedat Şahin’in, bu iddialarla hiçbir bağlantısının olmadığı gerek somut delillerle gerekse polisin kendi ifadeleriyle açıkça ortadadır. Bir insanın bir örgüte üye sayılabilmesi için bazı temel kriterler vardır:

• O örgütle organik bir bağın bulunması,

• Örgüt adına faaliyet yürütülmesi,

• Örgüte finansal veya lojistik destek sağlanması.

Vedat Şahin bu kriterlerin hiçbirini karşılamamaktadır. Kendisi, Adana’da ailesiyle yaşayan, hayatını gazeteciliğe adamış bir bireydir. Buna rağmen, sırf suçlayacak kimse bulunamadığı için günah keçisi ilan edilmiştir.

Adalet ve Basın Özgürlüğüne Çağrı

Vedat Şahin’e atılan bu iftiralar, Türkiye’de basın özgürlüğüne vurulan ağır bir darbe olarak kayıtlara geçmiştir. Hukukun üstünlüğüne inanan herkesin bu hukuksuzluğa karşı sesini yükseltmesi gerekmektedir.

Susmaz.com olarak, gazeteci Vedat Şahin’in maruz kaldığı bu adaletsizliği şiddetle kınıyoruz. Bu hukuksuz suçlamaların bir an önce düşürülmesini ve Vedat Şahin’in itibarının iade edilmesini talep ediyoruz.

Adalet susturulamaz! Basın özgürlüğü, her türlü baskıya rağmen varlığını sürdürecektir.