Kuşadası’nda Akıl Almaz Olay: Taburcu Ettikleri Yaşlı Adam Meğer Hayatını Kaybetmiş!
Ya Arkadaş, Bu Nasıl İş?
Şimdi biz sağlıkçılara her zaman saygı duyarız, Allah eksikliklerini göstermesin. Ama bakın, insan sağlığı bu kadar hafife alınmaz! Aydın’ın turizm cenneti Kuşadası’nda, özel bir hastanede yaşanan olay, insanın aklını başından alacak cinsten!
Taburcu Ettiler Ama…
94 yaşındaki Recep Abbaslar, tedavi gördüğü Özel Gözde Hastanesi’nden taburcu ediliyor diye yakınlarına haber verilmiş. Aile de haliyle seviniyor, adamcağız toparlandı sanıyor. Ama işin aslı ne? Meğer yaşlı amca çoktan hayatını kaybetmiş!
Bunu fark eden kim? Hastane personeli mi? Hayır! Torunu Recep Levent Abbaslar olayı çözüyor. Allah var, genç adam da akıllı davranmış, bir terslik olduğunu hissetmiş, başlamış video kaydına. Tekerlekli sandalyede hareketsiz duran dedesini görünce içi rahat etmemiş. Ve işin tuhafı, kayıtta hastane personelinin “Farkında mıyız, bu adam ölmüş” gibi fısıltıları duyuluyor!
Kırmızı Kod Panik Butonu Gibi Kullanılmış!
Aile bas bas bağırınca ve görüntüler çekilince ancak farkına varılıyor. Hemen “kırmızı kod” ilan ediliyor. Arkadaş, bu kırmızı kod, gerçekten acil durumlar için var. Ölen bir hastayı taburcu etmeye kalkınca değil!
Adanalı Gazeteci Olarak Sinirlendim Kardeşim!
Bu nasıl bir dikkatsizliktir, nasıl bir lakaytlıktır? Bir insanın canı bu kadar mı değersiz? Bir hasta taburcu edilecekse, kontrolleri tam yapılmaz mı? Şimdi, Allah var, hastaneler de kolay iş yapmıyor, her gün yüzlerce hasta giriyor çıkıyor ama ölmüş adamı eve yollamak nedir ya?
Sağlık Bakanlığı ve Aydın Valiliği hemen soruşturma açmış. Açsınlar, açsınlar da sonuç ne olacak bakalım? Birileri hesap verecek mi? Yoksa her zamanki gibi işin üstü mü kapanacak?
Sosyal Medya ve Görüntüler Olmasa?
Bir de şu var, Allah’tan aile uyanık davranmış da olay açığa çıkmış. Ya kimse bir şey fark etmeseydi? İnsan sağlığı şansa bırakılmaz arkadaş! Doktorlarımıza, hemşirelerimize sonsuz saygımız var ama ihmal affedilemez! Yetkililer bu işin üstüne gitsin. Yoksa bugün Recep Abbaslar, yarın kim bilir kim?