Suriye’deki Acılar ve Noel Kutlamaları: Ailelerin Yasına Saygı Gösterilmeli

Adana, 24 Aralık 2024 – Susmaz Adana Muhabiri Vedat Şahin’in özel haberi

Suriye’deki iç savaşın acı dolu izleri hâlâ taze. 2011 yılında başlayan savaş, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, onbinlerce masum sivilin yerinden edilmesine, ailelerin parçalanmasına neden oldu. Özellikle, Şam yakınlarındaki Sednaya Hapishanesi, Esad rejiminin insanlık dışı uygulamalarının simgesi haline geldi. İnsan hakları ihlalleriyle gündeme gelen bu hapishanede 30.000’den fazla kişinin işkence edilerek öldüğü tahmin ediliyor. Savaşın sonrasında dahi, birçoğu kaybolan, yaşamını yitiren ya da hala kayıp olan insanları hatırlatan acılar, Suriye halkının ruhunda derin izler bırakmış durumda.

Ancak, son dönemde yapılan bazı açıklamalar ve etkinlikler, bu yaraların henüz tam anlamıyla sarılmadığı bir dönemde, Suriye halkının tepkisini çekiyor. Suriye’deki bu acılar devam ederken, ülkenin yeni lideri Muhammed Colani’nin geçici hükümetin başkanı olarak görevde olduğu biliniyor. Colani, Suriye’nin geleceği için pek çok reform vaat etse de, halkın tepkisini çeken bazı adımlar da atıyor. Özellikle, Noel kutlamalarının medyada yer alması ve halkın acıları göz önünde bulundurulmadan bu görüntülerin servis edilmesi, büyük bir rahatsızlık çıkarmış durumda.. Batıya hoş görünmek için, savaşın henüz etkilerinin geçmediği, kaybolan ailelerin acılarının taze olduğu bu dönemde yapılan kutlamalar, adeta bir saygısızlık olarak görülüyor.

İnsanlık Dışı Uygulamalara Karşı Sessiz Kalınmamalı

Sednaya Hapishanesi, Suriye iç savaşının en karanlık sayfalarından birini temsil ediyor. Burada, yalnızca hükümet karşıtı isyancılar değil, aynı zamanda masum siviller de tutuluyor, işkencelere maruz kalıyor ve infaz ediliyordu. Hapishanede yaşananların birçoğu, uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından belgelendi, ancak acıların izleri, halkın hafızasında hâlâ taze.

Birçok aile, kaybettikleri sevdiklerinin acısını hala içinde taşıyor ve bu acıyı, ulusal yas ilan ederek anlamlandırmak istiyor. Ancak Suriye’nin geçici hükümetinin liderlerinden olan Ebu Muhammed el-Cevlani’nin Batıya “hoş görünmek” amacıyla Hristiyan bayramı olan Noel’i kutlaması, bu acıları yaşayan halk tarafından kabul edilemez olarak nitelendiriliyor. Zira bu kutlamalar, sadece batılı ülkelerle ilişkileri güçlendirmeyi hedeflemekle kalmayıp, radikal gruplar arasında kutuplaşmayı da artırabilir. Terör örgütleri, bu tür kutlamaları gerekçe göstererek, kendi taraflarına insan çekmeye ve bozgunculuk yaratmaya çalışabilir.

Ailelerin Yasına Saygı Göstermek En Doğru Davranış Olacaktır

Bugün Suriye’deki halkın büyük bir kısmı, henüz sevdiklerinin kaybını kabullenememişken ve kaybolan binlerce kişinin akıbeti belli olmamışken, bu tür kutlamalar büyük bir saygısızlık olarak algılanmaktadır. Ailelerin yasına saygı göstermek, her şeyden önce insanlık borcudur. Gerçekten halkını savunmak isteyen liderlerin, batıya göz kırpmak yerine, ülkesinin gerçek acılarını anlaması ve bu acıların üzerinden saygıyla geçmesi gerekir.

Suriye’deki savaşın bitmesi, halkın acılarının sona ermesi anlamına gelmemektedir. Aksine, acıların iyileşmesi zaman alacak ve bu süreçte tüm tarafların, toplumsal barış ve uzlaşı için birbirlerine saygı göstermeleri büyük önem taşımaktadır. Suriye’nin geleceği, yalnızca politik liderlerin ve grupların değil, her bir bireyin vicdanına bağlıdır. Ailelerin kayıplarını saygıyla anmak, sadece duygusal değil, aynı zamanda toplumsal bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Noel Kutlamalarına Sessiz Kalan Şara’nın Tavrı Tepki Çekiyor

Suriye halkı, savaşın acılarını hala içlerinde taşıyor. Aileler, kaybettikleri sevdiklerinin yasını tutarken, kaybolan yüzbinlerce kişinin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor. Ancak, Suriye’nin geçici hükümetinin lideri Ahmed Hüseyin eş-Şara, halkın bu acıları hâlâ taze tutarken, Noel kutlamalarına dair herhangi bir açıklama yapmıyor. Daha da önemlisi, bu kutlamaların gerçekleşmesini engellemek ya da duyarsız kalmamak adına herhangi bir adım atmıyor.

Bu durum, Suriye halkı tarafından tepkiyle karşılanıyor. Savaşın acıları henüz sona ermemişken, Noel kutlamaları gibi görüntülerin servis edilmesi ve Şara’nın bu kutlamalara sessiz kalması, halkın yaşadığı derin acıları görmezden gelmek olarak değerlendiriliyor. Ülkede halkın büyük çoğunluğunun İslam hassasiyeti taşıdığı ve kayıpların acısı hala taze olduğu için, bu tür kutlamalar, toplumsal barışı tehdit edebilecek bir durum olarak algılanıyor.

Radikal Gruplar ve İç Savaş Riski

Bu noktada, Terör örgütü DEAŞ gibi radikal grupların durumu daha da karmaşıklaştırabileceği bir gerçek. Noel kutlamalarının görüntülerinin servis edilmesi, bu gruplar tarafından bir fırsat olarak görülebilir. Radikal gruplar, bu tür olayları gerekçe göstererek, halk arasında kutuplaşmayı derinleştirebilir ve daha fazla kişiyi kendi etraflarında toplayabilir. Bu da, yeni bir iç savaşın tetikleyicisi olabilir. Suriye’nin kırılgan durumu göz önünde bulundurulduğunda, bu tür gelişmelerin, ülkedeki toplumsal huzursuzluğu artıracağı ve büyük bir krize yol açabileceği ihtimali büyük.

İnsanlık, Birlik ve Saygı İle Güçlenecektir

Suriye halkının yaşadığı acılar, sadece bir milletin değil, tüm insanlığın ortak sorunu olmalıdır. Bu nedenle, savaşın taze izlerini henüz silmemişken, bir toplumun yasını hiçe sayan kutlamalar yapılmamalıdır. Hem Batı’ya yaranmak hem de iç politikada destek sağlamak için yapılacak her türlü hamle, halkın acılarını daha da derinleştirebilir. Bu yüzden, en doğru yaklaşım, Suriye halkının acılarına saygı duymak ve toplumsal barışı sağlamak adına herkesin el birliğiyle çalışmasıdır.